Binlerce bilim insanından oluşan bir koalisyon, 2019 Dünya Bilim İnsanları İklim Acil Durum Uyarısı’nı güncelleyerek, dünyanın “kuşatma altındaki” yaşamı destekleme kapasitesiyle “keşfedilmemiş bölgeye” girdiğini söyledi.
Raporda, 15.000’den fazla imzacı, son zamanlarda çok sayıda sıcaklık kaydının kırılmasının gezegenin “hayati belirtileri” için ciddi tehditlere işaret ettiğini yazdı. Bu terim, insan nüfusu ve enerji tüketiminden Brezilya Amazon yağmur ormanlarının kaybına kadar 35 göstergeyi ifade eder. Rapora göre, bu yaşamsal belirtilerin yirmisi şu anda rekor aşırılıklar gösteriyor.
Uyarıya göre, merkezi sera gazlarından üçü, karbondioksit, azot oksit ve metan, rekor seviyelerde ve ortalama küresel CO2 konsantrasyonu, milyonda 350 parça olarak önerilen sınırın çok üzerinde. Yazarlar ayrıca 2023’ün kayıtlara geçen en sıcak yazını gördüğünü ve muhtemelen şimdiye kadar kaydedilen en sıcak yıllar arasında yer alacağını belirtiyor.
Geçen yıl, uyarı notları, şimdiye kadar kaydedilen 1961-1990’a göre üçüncü en yüksek aşırı sıcak gün sıklığını içeriyordu.
Okyanus asitliği, buzul kalınlığı ve Grönland buz kütlesi tüm zamanların en düşük seviyelerine ulaşırken, okyanuslar her zamankinden daha sıcak, bu da deniz yaşamı kaybından gezegenin daha önce gördüğü türden yoğun tropik fırtınalara kadar değişen aşağı yönlü etkilere sahip olabilir. 2023’teki aşırı hava koşulları, kuzey Çin’deki sel ve Akdeniz’de ağırlıklı olarak Libyalı binlerce kişinin ölümüne neden olan bir fırtına gibi alışılmadık bölgelerde tehditlerin ortaya çıktığını gösteriyor.
Uyarıda ayrıca, bazı çevrelerde “yeşil toparlanma” umutlarına rağmen, COVID-19 ile ilgili kapanmaların kaldırılmasının ardından fosil yakıt kullanımının hızla arttığı belirtiliyor. Yenilenebilir enerji tüketimi 2021 ile 2022 arasında yüzde 17 arttı, ancak fosil yakıt enerji tüketimi hala yaklaşık 15 kat daha fazla ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgali Avrupa’nın bazı bölgelerinde yenilenebilir enerjilere geçişi hızlandırırken, bazı ülkeler sonunda Rus gazının kaybının yerini kömürle alabilir. Fosil yakıt sübvansiyonları işgalden bu yana yüzde 107 arttı.
Bu arada ormansızlaşma, küresel ağaç örtüsü kayıp oranında yüzde 9,7’lik bir düşüş ve Amazon’un korunmasına kararlı bir rakip olan Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’nun 2022 yeniden seçim teklifinde kaybı gibi olumlu işaretler gösterdi.
Bununla birlikte, gezegen şu anda on yılın sonuna kadar ormansızlaşmayı tersine çevirme yolunda değil, yazarlar yazdı ve yıkıcı Kanada orman yangınları hem ormansızlaşmaya hem de karbon emisyonlarına katkıda bulundu.
Nihayetinde, yazarlar, en büyük zorluklardan birinin, geleneksel ekonomik büyüme fikri ile çevresel hedefler arasındaki çatışma olduğunu yazdı.
“Bu nedenle ekonomimizi, zenginlerin aşırı tüketimi yerine tüm insanlar için temel ihtiyaçların karşılanmasını destekleyen bir sisteme dönüştürmemiz gerekiyor” diye yazdılar ve 2019’da küresel emisyonların yüzde 48’inin emisyon yayanların en zengin yüzde 10’u tarafından yaratıldığını, en alttaki yüzde 50’nin ise sadece yüzde 12’sini yaydığını belirttiler.
“Yalnızca karbon azaltma ve iklim değişikliğine odaklanmak yerine, ekolojik aşımın altında yatan sorunu ele almak, uzun vadede bu zorluklardan kurtulmak için bize en iyi şansımızı verecektir. Bu, dünyadaki tüm yaşam için derin bir fark yaratma anımızdır ve zamanın testine dayanacak bir değişim mirası yaratmak için onu sarsılmaz bir cesaret ve kararlılıkla kucaklamalıyız.”
