Üzüntü, isteksizlik ve enerji düşüklüğü altında yatan başka bir neden yoksa ‘kış depresyonu’nu akla getiriyor…
Klinik Psikolog Ayşegül Nezor: “Her çocuğun kışın bir miktar enerjisi düşebilir fakat uzun süre devam eden belirtiler ‘yorgunluk” olarak geçiştirilmemeli!”
Havaların soğuması, günlerin kısalması ve güneşin yüzünü az gösterdiği günler ‘Kış Depresyonu’nu akla getiriyor. Bu durum genellikle yetişkinlerle birlikte anılsa da çocuklar ve ergenler de kış depresyonunda etkilenenler arasında.
Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi, Klinik Psikolog Ayşegül Nezor, halk arasında “Mevsimsel Depresyon” veya “Kış Depresyonu” olarak adlandırılan bu bozukluk, mevsim geçişleriyle birlikte ortaya çıkan depresif ruh haliyle karakterize olduğunu belirtiyor. Psikolog Nezor: “Özellikle sonbahar ve kış aylarında, günlerin kısalması ve havaların soğumasıyla birlikte üzüntü, isteksizlik ve enerji düşüklüğü gibi durumlar belirginleşir ve kış depresyonu her ne kadar yetişkinlerle ilişkilendirilse de, çocuklar ve ergenler bu durumdan etkilenebilir.” diyor.
Biyolojik ritim bozuluyor, melatonin düzeyi değişiyor!
Klinik Psikolog Ayşegül Nezor: “Çocuklar ve ergenler genellikle günlerin kısaldığı, havanın erken karardığı sonbahar ve kış aylarında depresif belirtiler göstermeye başlarlar. Enerji düşüklüğü, isteksizlik, uyku düzenindeki değişikliklerin yanı sıra derslerde zorlanma, sinirlilik, aşırı yorgunluk, karbonhidrat isteği ve kilo artışı gibi belirtiler de baş gösterebilir. Ancak bahar ve yaz aylarında, yani güneş ışığının daha uzun sürdüğü zamanlarda, bu belirtiler genellikle kendiliğinden azalır ya da tamamen ortadan kalkar. Tüm bunlarla birlikte kış depresyonunun nedenleri tam olarak bilinmese de, güneş ışığının azaldığı soğuk ve karanlık günlerde vücudun biyolojik ritminin bozulması ve melatonin düzeylerindeki değişimlerin bu tabloya yol açtığı düşünülmektedir.”
İyi bir ruh hali ve uyku düzeni için fiziksel aktivite şart!
Ebeveynlerin bu süreçte önleyici ve destekleyici rolünün çok önemli olduğunun altını çizen Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi, Klinik Psikolog Ayşegül Nezor; “Öncelikle çocukları gündüz saatlerinde dışarı çıkmaya teşvik etmek ve açık havada oyun oynamak, egzersiz yapmak veya ailece yürüyüş yapmak faydalı olabilir. Fiziksel aktivite hem mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin düzeyini artırır hem de uyku düzenini iyileştirir. Evin pencerelerinden daha fazla ışık almak, odaları aydınlatmak ve karanlık saatlerde güçlü lambalar kullanmak da ruh halini yükseltebilir. Düzenli uyku saatleri, dengeli beslenme ve abur cubur tüketiminin azaltılması enerji ve ruh hali üzerinde olumlu etki yaratacaktır. Ayrıca, kış ortasında güneşli bir bölgeye yapılacak kısa bir aile tatili de, hem motivasyonu hem de enerji düzeyine katkı sağlayabilir.” diyor.
Klinik Psikolog Ayşegül Nezor; “Unutmamak gerekir ki yetişkinlerin olduğu gibi çocuklarında kışın bir miktar enerjisi düşebilir, kışın getirdiği o hüznü yaşayabilirler. Bunu “kış depresyonu” ile karıştırmamak gerekir. Çocuk ve Ergen Psikiyatristleri, ikisi arasındaki farkı öncelikle semptomların başlangıç zamanına göre belirler. Çocuk veya ergenin okul, ev ve sosyal yaşamını bozan bir tablo sergilemesi, daha önce keyif aldığı aktivitelerden artık keyif almaması, “hiçbir şeyin düzelmeyeceğine” dair umutsuzluk hissinin belirginleşmesi ve bu belirtilerin iki haftadan uzun sürmesi durumunda profesyonel bir değerlendirme önem taşır.”
“Uzun süre devam eden belirtiler ‘yorgunluk” olarak geçiştirilmemeli!”
Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi, Klinik Psikolog Ayşegül Nezor, uzun süre devam eden belirtilerin “yorgunluk” olarak geçiştirilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor: “Kış depresyonu, sürecin erken fark edilmesi ve uygun müdahalelerle büyük ölçüde kontrol altına alınabilir. Bu süreçte bilişsel davranışçı terapi, yaşam tarzı düzenlemeleri, medikal tedaviler ve bazı durumlarda ışık terapisi (fototerapi) etkili tedavi seçenekleri arasında yer alır. Işık terapisinde parlak, geniş spektrumlu ışık kaynakları kullanılarak güneş ışığının etkisi taklit edilir; ancak çocuklarda uygulanması bazı riskler taşıyabileceği için mutlaka bir çocuk ruh sağlığı uzmanı veya hekim onayıyla planlanmalıdır.”






































