Kanal İstanbul’da Yeni Hukuki Engel: Mahkeme Rezerv Alan Kararlarını Durdurdu

0
35

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “çılgın proje” olarak duyurduğu Kanal İstanbul’la ilgili kritik bir yargı kararı daha çıktı. Bahçeşehirliler Derneği tarafından açılan davada İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul çevresi için yıllara yayılarak alınan rezerv yapı alanı kararlarının hukuka aykırı olduğuna hükmetti ve yürütmeyi durdurdu.

Mahkeme, 23 Ekim tarihli kararında 2012–2019 arasında ilan edilen rezerv yapı alanlarının Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci tamamlanmadan, gerekli bilimsel ve teknik analizler yapılmadan alındığını belirtti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı davanın reddini talep etse de bilirkişi raporundaki kapsamlı tespitler belirleyici oldu.

Bilirkişiden ‘Ders Niteliğinde’ Rapor

Çevre, ziraat, jeoloji, orman ve harita mühendislerinden oluşan bilirkişi heyeti, Bakanlığın kararlarına yönelik çarpıcı bulgular ortaya koydu. Raporda öne çıkan tespitler şöyle:

  • Bilimsel altyapı eksikliği: Bölgenin tarım, orman, mera ve su havzalarıyla çevrili olmasına rağmen zemin etüdü, yerleşime uygunluk ve eşik analizleri yapılmadan rezerv alan ilan edildiği belirtildi. Dosyada hiçbir bilimsel rapor veya gerekçe bulunmadığı ifade edildi.
  • Kentsel dönüşüm amacı yok: 6306 Sayılı Kanun’un riskli alanların güvenli bölgelere taşınmasını öngördüğü hatırlatılarak, Kanal İstanbul çevresindeki rezerv alanlarda hangi riskli bölgelerin taşınacağına dair hiçbir veri olmadığı, bunun yerine yeni şehirleşme hedeflendiği bildirildi.
  • İstanbul’un deprem riskiyle ilişki kurulmamış: Mevcut yapı stoğunun riski, deprem tehdidi veya tarihi dokunun korunması gibi temel şehircilik kriterleriyle rezerv alan kararları arasında hiçbir bağlantı kurulmadığı ifade edildi.
  • Teknik rapor eksikliği: Büyük ölçekli plan değişimlerinde zorunlu olan Kentsel Teknik Altyapı Etki Değerlendirme Raporunun hazırlanmadığı, bu nedenle plan değişikliğinin teknik olarak hükümsüz olduğu vurgulandı.

Su Kaynakları ve Ekosistem için Kritik Uyarılar

Raporda, projenin İstanbul’un su kaynakları için oluşturduğu riskler de detaylarıyla aktarıldı. Terkos Gölü’ne tuzlu su sızması ihtimali nedeniyle içme suyu niteliğinin kaybolacağı belirtilirken, Sazlıdere Barajı’nın da “kuruma noktasında” olduğu ifade edildi. Raporda, Kanal İstanbul’un bu süreci daha da hızlandırarak İstanbul için ciddi bir su krizine yol açacağı uyarısında bulunuldu.

Tuzlanmanın bölgedeki orman varlığı üzerinde “kurutucu ve yok edici” etki yaratacağı ve ekosisteme geri dönüşü olmayan zararlar vereceği de kaydedildi.

Bilirkişi heyeti ayrıca, işlemin uygulanmaya devam edilmesi halinde telafisi güç zararlar oluşacağını belirterek yürütmenin durdurulması gerektiğini vurguladı.

Mahkeme Yürütmeyi Durdurdu

Mahkeme, bilirkişi raporundaki değerlendirmeleri dikkate alarak, Kanal İstanbul çevresinde belirlenen rezerv yapı alanı kararlarının “telafisi güç zararlar doğurabileceği” gerekçesiyle yürütmesini durdurdu.

Kaynak: Kanal İstanbul’a karşı kazanım: “Telafisi güç zararlar doğacak”