Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Müdürü Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, Deprem Erken Uyarı Sistemi’nde yapılan yenilikleri anlatarak, modernizasyon sürecinin hem hız hem de doğruluk anlamında önemli ilerlemeler sağladığını söyledi.
“Aletlerin modernize edilmesi ve hızlandırılmasıyla işlem süresi de kısaldı ancak şimdi yeni yazılımlar ve hızlı iletişim sistemleri var. Böylece hızlı bilgi, doğru bilgi, yanlış alarmın olmadığı bilgi konusunu test ediyoruz.” diyen Özel, sistemin güvenilirliğini artırma çalışmalarının sürdüğünü vurguladı.
Kandilli Rasathanesi’nde akademisyenlerle birlikte düzenlediği basın toplantısında konuşan Prof. Dr. Özel, erken uyarı sisteminin teknik gelişmeleri ve sunulan operasyonel hizmetler hakkında bilgi verdi. Enstitünün ilk erken uyarı çalışmalarına 1998’de başladığını hatırlatan Özel, 2001 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Marmara Bölgesi’nde 10 istasyonlu Erken Uyarı Sistemi ile 110 istasyonlu Hızlı Hasar Tespiti Sistemi’nin kurulduğunu belirtti. 2012 yılında ise İstanbul Valiliği tarafından sistemin yenilendiğini aktardı.
Son dönemde istasyonların veri iletim altyapısının da güçlendirildiğini ifade eden Özel, depremler başladıktan sonra sismik dalgaların faya en yakın istasyonlardan gelen verilerle çok daha hızlı işlendiğini söyledi. Erken Uyarı Sistemi’nin altyapısının kritik önem taşıdığını vurgulayan Özel, hedeflerinin yüksek güven aralığı oluşturarak doğru ve hızlı bilgi akışını garanti etmek olduğunu belirtti.
Özel açıklamasında, “Bu sistem yalnızca halka ‘deprem oluyor’ diye önceden haber vermek için değil; kritik yapılar, kurumlar ve bakanlıkların kendi eşik değerlerine göre kullanılabilecek mühendislik parametreleri üretmek için geliştiriliyor.” ifadelerini kullandı.
5 Büyüklüğündeki Deprem 8.4 Saniye Önceden Algılandı
Özel, 2 Ekim’de Marmara Denizi Marmaraereğlisi açıklarında meydana gelen 5.0 büyüklüğündeki depreme ilişkin de açıklamalarda bulundu. Depremin faya yakın konumda bulunan istasyonlar tarafından 8.4 saniye önce algılandığını belirten Özel, bunun sistemin geldiği noktayı göstermesi açısından önemli bir veri olduğuna dikkat çekti.
Prof. Dr. Özel, geliştirilen altyapı ve yeni yazılımlarla birlikte Deprem Erken Uyarı Sistemi’nin her geçen gün daha güvenli, daha hızlı ve daha işlevsel hale geldiğini sözlerine ekledi.
Yürütülen çalışmada gelinen aşamanın önemine işaret eden Özel, “Acil durumun harekete geçirilmesi, otomatik vanaların kapatılması, gazların kesilmesi, Marmaray’ın, Avrasya Tüneli’nin durdurulması, metro hatları ve özellikle Marmara Denizi kıyısındaki kritik altyapıların güvenliğinin alınmasını sağlayacak. Yani deprem sonrası ikinci afetleri, yangınları da tetiklememesi açısından bu kritik altyapıların bizim müşteri kurumumuz gibi olması gerekiyor. Onların eşik değerlerini, isteklerini, mühendislik hizmetlerine uygun olarak bizim bu sistemi kalibre etmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Yürütülen çalışmada gelinen aşamanın önemine işaret eden Özel, “Acil durumun harekete geçirilmesi, otomatik vanaların kapatılması, gazların kesilmesi, Marmaray’ın, Avrasya Tüneli’nin durdurulması, metro hatları ve özellikle Marmara Denizi kıyısındaki kritik altyapıların güvenliğinin alınmasını sağlayacak. Yani deprem sonrası ikinci afetleri, yangınları da tetiklememesi açısından bu kritik altyapıların bizim müşteri kurumumuz gibi olması gerekiyor. Onların eşik değerlerini, isteklerini, mühendislik hizmetlerine uygun olarak bizim bu sistemi kalibre etmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.








































