Ankara’da üniversite okuyan gençlerden oluşan Değişim Elçisi Ankara ekibi, Türkiye’nin yeni ulusal katkı beyanını açıklayacağı İklim Haftası’nda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Müdürlüğüne hitaben bir mektup yazarak iklim krizinin yıkıcı etkilerine dikkat çekti. Sellerden yangınlara, kuruyan göllerden yok olan ormanlara kadar yaşanan felaketleri bizzat tecrübe ettiklerini belirten gençler, fosil yakıtlara dayalı politikaların doğayı ve yaşamı tükettiğini vurguladı. Mektupta, yeni Ulusal Katkı Beyanı’nın bilimsel, adil ve kapsayıcı bir yol haritası olması gerektiğinin altı çizilerek kömürden adil çıkış, doğa koruma, iklim uyum politikalarının güçlendirilmesi ve karar alma süreçlerine gençlerin etkin katılımı talep edildi. Gençler mektuplarını bakanlığın Avrupa Birliği Türkiye delegasyonuna iletilmek üzere teslim ettiler.
Gençlerin delegasyona hitaben kaleme aldığı mektupta şu ifadeler yer aldı:
“Bizler; Türkiye’nin farklı şehirlerinde yaşayan, Ankara’daki üniversitelerde okuyan ve ülkemizin geleceğinde söz sahibi olmak isteyen gençleriz. Selleri, yangınları, kuruyan gölleri ve iklim krizinin yıkıcı etkilerini bizzat gördük. Birçok insanı, canlıyı, ormanı, suyu ve yaşam alanını afetlerde kaybettik.
İklim krizinin ana nedeni olan fosil yakıt politikaları doğayı sömürüyor, emeği tüketiyor, geleceğimizi karartıyor. Toprağımızı, suyumuzu kurutuyor, sağlığımızı bozuyor, geçim kaynaklarımızı küçültüyor. Akbelen’de zeytinliklerin kömür uğruna yok edilmesi, Soma’da işçilerin işten çıkarılma tehdidiyle karşı karşıya kalması bizlere şu soruyu sorduruyor: Gerçekten başka bir dünya mümkün değil mi? Bizler hâlâ umutluyuz ve adil bir geleceği kurma konusunda kararlıyız.
Yakın zamanda Türkiye’nin iklim krizi ile mücadele yol haritasını oluşturacak yeni Ulusal Katkı Beyanı’nı açıklamasını bekliyoruz. Bu beyanın bilim ve tekniğin ışığında hazırlanmış, adil, kapsayıcı ve uygulanabilir bir yol haritası olmasını temenni ediyoruz. Beklentimiz, kömürden adil geçiş ile çıkış, doğa korumanın artırılması, iklim uyum ve dayanıklılık politikalarının güçlendirilmesi, şeffaflık ve hesap verebilirlik, gençlerin ve toplumun diğer kesimlerinin karar alma süreçlerine etkin katılımı ve iklim adaletinin tüm boyutlarıyla güvence altına alınmasıdır.
Biz gençler; iklim değişikliği ile mücadele süreçlerinin seyircisi olmak değil krizin çözümünde rol almak istiyoruz. Bugün “Nasıl bir dünyada yaşamak istersiniz?” sorusu bizlere sorulmadığında, yarınımız bizlerin cevaplarını içerememektedir. Bugünün gençleri, yarının yeni yaşam kurucuları olarak adil ve etkili bir iklim hedefi, güçlü iklim politikaları talep ediyoruz.
Saygılarımızla,
Değişim Elçileri Ankara
