Silivri’nin Çantaköy Mahallesi’nde yapılmak istenen çimento fabrikasına karşı çıkan sivil toplum kuruluşları (STK) ve bölge halkı, bugün Çantaköy Meydanı’nda bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.
“Yaşam Hakkı İçin Samimiyet Testi: Çimento Tesisi Gerçeği” başlığıyla yapılan açıklamada, çimento fabrikası girişimine karşı çıkış gerekçeleri tek tek sıralandı ve siyasi partiler ile yerel yönetime yönelik somut adımlar çağrısı yapıldı.
Açıklamada, “Halkımızın sağlığı kırmızı çizgimizdir. Siyaset üstü duruş şarttır. Vatandaş istemezse olmaz” söylemlerinin hatırlatıldığı metinde, sözlerin pratikte adımlarla desteklenmesi gerektiği vurgulandı. AK Parti ve MHP’nin Silivri’deki tüm yetkili organları ile Belediye Başkanı’na hitaben hazırlanan çağrıda, kamuoyunun laf mı, icraat mı, samimiyet mi olduğuna bakacağı belirtildi.
STK’lar, ÇED “gerekli değildir” kararlarını veren ve ruhsat süreçlerini düzenleyen kurumların merkezi iktidar olduğunu hatırlatarak, sorumluluğun yalnızca belediyeye yüklenmesinin gerçeği yansıtmadığını dile getirdi. Belediye Başkanı’nın mevzuata sığınarak “elim kolum bağlı” söyleminin halkı ikna etmediği ifade edilirken, asıl meselenin siyasi irade olduğu belirtildi.
“Fabrika değil terminal” iddiasına yanıt
Şirketin, söz konusu tesis için “fabrika değil, terminal” söyleminin gerçeği yansıtmadığı da açıklamada yer aldı. ÇED raporlarına göre klinker ve katkı maddelerinin öğütülerek yılda yaklaşık 1 milyon ton çimento üretileceği kaydedildi. “Bu tesisin bir çimento fabrikası olduğu belgelerle sabittir” denilen açıklamada, halkın iradesinin kelime oyunlarıyla yok sayılamayacağı vurgulandı.
Üç ana talep
Açıklamada siyasi partiler ve belediye yönetimine üç başlık altında somut çağrılar yapıldı:
- Plan Notu Değişikliği Tasarısı (Moratoryum): Çimento, kireç ve benzeri tesislerin geçici olarak durdurulması.
- Meclis Denetim Komisyonu ve Bağımsız Bilim Kurulu: Hava, su, gürültü ve trafik güvenliği başlıklarında bağımsız inceleme yapılması.
- Açık Oturum Kararı: Belediye Meclisi’nin olağanüstü toplantısını Çanta–Balaban’da halka açık şekilde yapması.
Açıklamada ayrıca çevresel etkilerin şeffaf biçimde kamuoyuna açıklanması, bağış–hibe ilişkilerinin denetlenmesi, bağımsız bilirkişi incelemeleri yapılması ve gerekirse referandum ile halkın görüşüne başvurulması gerektiği dile getirildi.
“Yaşam hakkı hiçbir şeye kurban edilemez. Silivri’nin havası, suyu, toprağı pazarlık konusu yapılamaz” ifadeleriyle noktalanan açıklamada, tüm siyasi partilere somut adım atma çağrısı yinelendi.
İmzacılar
Basın açıklamasına imza atan kurumlar arasında şunlar yer aldı:
- Silivri Çevre Derneği
- Silivri Demokrasi Platformu (Sol Parti, DEM Parti, TİP, TKP, Eğitim-Sen, TBB, Baro Silivri Temsilciliği, DİSK/Devrimci Sağlık-Sen, ÇYDD, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, TMMOB Harita Müh. Odası, TMMOB İnşaat Müh. Odası)
- Silivri Dayanışması
- Silivri Tarihi Kültürel Mirası Koruma Eğitim ve Araştırma Derneği
- Çanta S.S. Okur Çevre Kültür İşletme Kooperatifi
- Silivri Turizm Gençlik ve Spor Kulübü Derneği
- Silivri Kültür, Edebiyat ve Sanat Topluluğu