Silivrispor’da seçimli olağan kongresi gerçekleştirildi. Seçimi Serdar Şahin kazandı. Serdar Şahin, kulübün eski yöneticiliği yanı sıra uzun yıllar Silivri’nin merkezinde esnaflık yaptı ve Silivri Fenerbahçeliler Derneği başkanlığını yürüttü.
Serdar Şahin, diğer adaylara göre daha fazla tanınıyordu. Bence bu iki adayın yanı sıra başka biri olsaydı, seçimi kazanma şansı daha yüksek olabilirdi. Adaylar, üyelere doğrudan irtibat kuramadılar; sadece sosyal medya hesaplarından icraatlarını duyurdular.
Seçimin iddialı adayı Murat Yıldız’dı. Murat Yıldız’ı seçim sürecinde biraz takip ettim. Ancak, iki adayın da siyasi partileri ziyaret etmeleri dezavantaj yarattı; canlı yayında bir takipçinin “Bu kulübü siyasilerden kurtarın” sözüne Murat Yıldız’ın “Tabii ki kurtaracağız” yanıtı vermesi de garipti.
Murat Yıldız, konuşmasında projelerine somut bir kaynak göstermek yerine “Belediye başkanı yapar, ilçe başkanı yapar, hatta daha da ileri giderek devletimiz yapar” dedi. Ancak kulüp kongre üyeleri, siyasi parti seçmenleri değillerdir ve böyle vaatlere kanacak durumda değildiler.
Cemil Kızılkaya, Murat Yıldız’a göre daha fazla oy almayı başardı. Cemil Kızılkaya, bu oyları Silivrispor’a yaptığı hizmetler sayesinde elde etti. Ayrıca, kulübün borcunu kendi öz kaynaklarından ödeyerek kapatacağını belirtti ve yapacağı hizmetlerin sponsorlarla gerçekleştirileceğini vurguladı.
Serdar Şahin ise, “Duygulandım, konuşmayacağım” diyerek başkan seçildi. Silivrispor gibi bir kulübün başkanı olacaksan, duygulanıp ağlayarak konuşmak gerekir; ancak “konuşmayacağım” diyerek göreve başlaması dikkat çekti. Bu noktada diğer iki adayın kendilerini sorgulaması gerekiyor; “Serdar Şahin’e karşı nasıl kaybettik?” sorusunu düşünmelidirler.
Serdar Şahin’in Silivrispor’a neler katacağı, zamanla ortaya çıkacak. Bir yapıdan söz ediliyor; Metin Karakaş bile bu yapının varlığını ima eden bir açıklama yaptı. Acaba Metin Karakaş aday olsaydı seçimi kazanır mıydı? Ya da diğer adayların listesinde yer alsaydı durum nasıl olurdu? Ya da Şahan Karakaş başkan adayı olsaydı, seçim sonucu ne şekilde gelişirdi? Bırakalım topu kale mahallesine atmayı; biraz defansif değil, ofansif oynayın.