İbrahim Kömür: “Silivri’yi AK Parti’nin Arka Bahçesi Gibi Kullanamayacaksınız!”

0
71

Silivri İlçe Başkanı İbrahim Kömür, düzenlediği basın toplantısında, siyasi iktidarın kamu kurumlarını siyasi amaçları doğrultusunda kullandığına dikkat çekti. Partisinin çalışmaları ve ülke gündemi hakkında bilgi vermek amacıyla bir araya geldiklerini belirten Kömür, aynı zamanda Silivri halkıyla dayanışma içinde olduklarının altını çizdi.

İbrahim Kömür, Kıymetli yol arkadaşlarım,
Sevgili Silivrililer,

Öncelikle bu yoğun gündem içerisinde davetimize katıldığınız, sesimize ses olduğunuz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bir süredir gerek parti çalışmalarımızın yoğunluğu gerekse ülke gündemindeki hareketlilik nedeniyle sizlerle böyle kapsamlı bir ortamda buluşamamıştık. Bugün birikmiş birçok konu başlığı var ve hepsini tek tek değerlendireceğiz.

Amacımız çok net:
Silivri’ye, İstanbul’a ve Türkiye’ye dair sözümüzü söylemek, yaşadığımız sorunları, tanık olduğumuz yanlışları açıkça dile getirmek. Aynı zamanda ilçemizde yaşanan gelişmeler hakkında siz değerli basın mensuplarını bilgilendirmek ve Silivri halkıyla her zamankinden daha güçlü bir dayanışma içinde olduğumuzu ifade etmek istiyoruz.

Bugün burada; siyasi iktidarın yereldeki temsilcilerinin kamu kurumlarını siyasi amaçlarına alet ederek ortaya koyduğu tutumu açıkça ortaya koyacağız. Silivri’nin, üreticimizin, gençlerimizin, halkımızın hakkını savunmak için sesimizi yükselteceğiz.

Elbette Türkiye’nin gündeminde olan, hepimizin yakından takip ettiği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun durumu ve onun şahsında yürütülen mücadelemizi de ayrıntılı biçimde konuşacağız.

Kıymetli Silivrililer,

Bugün burada bir gerçeği hep birlikte ifşa etmek için toplandık. Çünkü artık sabrımız taşmıştır. Artık bu ilçede kamu kurumlarını AK Parti’nin arka bahçesi gibi kullanan anlayışa “dur” demenin vaktidir.

AK Parti Silivri İlçe Başkanı Sayın Sami Barlas’a sesleniyorum!

Devletin kurumlarını AK Parti’nin uzantısıymış gibi göstermekten, kamuya ait organizasyonları kendi partinizin propagandasına alet etmekten vazgeçin!

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında; Silivri İlçe Kaymakamlığı’nın, Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü’nün ve Silivri Belediyemizin ortaklaşa düzenlediği turnuvaları kalkıp AK Parti etkinliğiymiş gibi kamuoyuna servis ediyorsunuz.

Hatta işi daha da ileriye götürüp gazetecilere mesaj attırıyorsunuz:
“AK Parti İlçe Başkanlığımız ile Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü’nün düzenlediği voleybol turnuvasını kamuoyuna duyurmanız önemlidir” diyorsunuz.

Ne yapıyorsunuz siz? Devletin düzenlediği resmi bayram etkinliğine bile mi göz diktiniz?
Hangi hakla? Hangi yetkiyle?

Bu milletin vergisiyle dönen devlet çarkını, kendi partinizin tanıtım aracı olarak kullanamazsınız.
Burası sizin arka bahçeniz değil!
Burası bir parti devleti değil!

Devlet ayrı, hükümet ayrı. AK Parti bu ülkenin sahibi değil.
Silivri Belediyesi’nin bütçesiyle yapılan, kamu kurumlarının emek verdiği etkinlikleri sahiplenemezsiniz.

Madem gençleri bu kadar düşünüyorsunuz, madem gençler için bir şey yapmak istiyorsunuz;
Gelin gençlerin yurt sorununu çözün!
Ama ne yapıyorsunuz siz? Belediyeler yurt açamasın diye Meclis’e yasa getiriyorsunuz.
Sonra çıkıp “Gençlere sahip çıkıyoruz” diye nutuk atıyorsunuz!

Yetmiyor…
Sırf Ekrem İmamoğlu’na destek verdiler diye gençleri hapse atıyorsunuz!
Adli kontrol koyuyorsunuz, yurt dışı yasağı getiriyorsunuz, haftada bir imza şartı dayatıyorsunuz.
Bu ülkeyi bir açık hava cezaevine çevirdiniz.
Sonra da utanmadan devletin yaptığı etkinliği sahipleniyorsunuz!

Bakın buradan açıkça söylüyorum:
Sami Barlas, siz ne devletin sahibisiniz, ne bu milletin.
Devletin gerçek sahibi, bu milletin ta kendisidir!
O millet 31 Mart’ta size gereken cevabı sandıkta verdi.
Ama siz hâlâ ders almamışsınız.
Siz hâlâ halkla inatlaşmaya devam ediyorsunuz.

Unutmayın!
Dünyada hiçbir totaliter rejim yoktur ki halkla inatlaşıp ayakta kalabilsin.
Devletin kurumlarını kendi siyasi çıkarlarınız için kullandığınız sürece biz susmayacağız.
Bu millet de sizi bir kez daha o sandıkta gönderecek!


Değerli arkadaşlar,

Yetmiyor…
Sami Barlas bir de çıkmış, Değirmenköy’deki sulama kanalı hakkında video çekip açıklama yapıyor.
“İstanbul’un en büyük sulama göleti çöküşte, üretici yalnız bırakıldı” diyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni göreve çağırıyor!

Pes artık!

25 yıl İstanbul’u siz yönettiniz!
5 yıl boyunca ittifak ortağınızla birlikte Silivri’yi siz yönettiniz!
İBB’nin kaynaklarını elinizde tuttuğunuz o uzun yıllarda ne Değirmenköy Göleti’ni çözdünüz ne de o sulama kanallarına bir metre hat döşediniz.
Şimdi kalkmış, göreve geleli daha bir yıl bile olmamış Bora Başkan’dan hesap soruyorsunuz.

Siz önce kendi döneminize bakın!
Halk unutmuyor!
Biz unutmuyoruz!

Hiç merak etmeyin, sizin yarım yamalak bıraktığınız ne varsa biz bir bir toparlıyoruz.
O kanal da çözülecek. O gölet de yeniden üreticiye can olacak. Çünkü biz laf değil, iş üretiyoruz.

Ama ben şunu da merak ediyorum Sayın Barlas:
Siz o çiftçinin, üreticinin yanına giderken yüzünüz hiç mi kızarmıyor?

Mazot olmuş 46 lira!
Üretici gübreyi, ilacı, yemi ithalat fiyatına alıyor…
Hasat zamanı geliyor, siz çıkıp tahılda, hububatta gümrük vergisini sıfırlıyorsunuz!
Çiftçinin elinde mal kalıyor, fiyat düşüyor, üretici eziliyor!
Ya tüccara mecbur kalıyor, ya TMO kuyruklarında sürünüyor!

Sonra da dönüp sulama kanalı üzerinden şov yapıyorsunuz…

Kanal demişken…
Sizin o meşhur kanal sevdanızı da biliyoruz.
Tarım sevdanız da o “kanal” kadar yapay!
Siz bu ülkenin tarım alanlarını, su havzalarını Kanal İstanbul uğruna Arap sermayesine peşkeş çekmek isteyen bir zihniyetsiniz.
Hiç öyle milletin gözünü boyamaya çalışmayın!
Güneş balçıkla sıvanmaz!

Halk neyin ne olduğunu çok iyi biliyor.
Kimin bu toprağa emek verdiğini, kimin ise sadece nutuk attığını gayet net görüyor.

Değerli Silivrililer,
Şimdi önemli bir konuya, Silivri İlçe Tarım Müdürü Sayın Nuri Ertuğrul’un son dönemdeki uygulamalarına değinmek istiyorum.

Öncelikle şunu net şekilde ifade edelim:
Tohum dağıtımı yapıyorsunuz, fide veriyorsunuz… Ne güzel! Biz üreticiye, çiftçiye verilen her desteğin arkasındayız. Ama siz bir kamu görevlisi olarak bu destekleri verirken siyasi tarafsızlık ilkesini gözetmek zorundasınız.

Ancak bakıyoruz, düzenlediğiniz etkinliğe AK Parti milletvekili çağırılıyor, kürsüye çıkarılıp uzun uzun söz veriliyor. Üstelik bu milletvekilinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’yla uzaktan yakından alakası yok! Bugüne kadar tarım ve çiftçilikle ilgili tek bir yasa çalışmasına bile katkı sunmamış bir isme bu kadar geniş yer vermenizin sebebi nedir?

Hatta madem o kadar ileri gittiniz, oldu olacak çağırdığınız AK Parti İl Başkan Yardımcısına da kürsüden söz verseydiniz!

Buradan size açıkça sormak istiyorum:
Aynı etkinliğe Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesi olan CHP, MHP, İYİ Parti milletvekillerini de davet ettiniz mi?
Onlar gelseydi, aynı nezaketle kürsüde söz hakkı verecek miydiniz?

Eğer cevap hayırsa, kusura bakmayın ama bu etkinlik kamu hizmetinden çıkıp, siyasi bir gösteriye dönüşmüş demektir!

Kamu kaynaklarıyla yapılan bir dağıtım programı bir partinin şovuna dönüştürülemez. Devlet kurumları siyasetin arka bahçesi değildir!

Siz bir siyasi partinin değil, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın temsilcisisiniz. Dağıttığınız tohumlar, fideler bu milletin vergisiyle sağlanıyor. Tarafsızlığınızı korumak sizin hem yasal hem de ahlaki sorumluluğunuzdur.

Bakın, örnek almanız gereken kişiler AK Parti’nin yöneticileri değil; Silivri Kaymakamı’dır, Silivri Belediye Başkanı’dır. Her iki isim de sürekli olarak kurumlar arası uyum ve iş birliği çağrısı yapıyor. Ama siz, siyasi parti üzerinden pozisyon almaya çalışarak Silivri’nin kamu vicdanını zedeliyorsunuz.

Silivri halkı bunu görüyor, takip ediyor ve günü geldiğinde notunu verecektir. Unutmayın ki devlet adamlığı; şeffaf, kapsayıcı ve tarafsız bir duruş ister. Bu halk kimin hizmet, kimin siyaset peşinde olduğunu çok iyi biliyor.

Ayağınızı denk alın! Silivri, bu tür yaklaşımlara asla sessiz kalmaz!

Şimdi de birkaç cümle Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Sayın Seyithan Dağıstanlı’ya ayırmak istiyorum.

Sayın Dağıstanlı, Silivri’ye daha yeni geldiniz.
Ama önce şunu bilin:
Burası Çatalca değil. Burası başka bir ilçe de değil. Burası Silivri.
Kendi dengeleri, kendi siyasi iklimi, kendi halk iradesi olan bir memlekettir burası.
Burada devlet ciddiyetine yakışmayan tavırlar sergileyemezsiniz.
Burada AK Parti partizanlığı yaparak, kamu gücünü bir partinin propaganda aracına çevirmeye kalkarsanız karşınızda bizi bulursunuz!

Siz Gençlik ve Spor İlçe Müdürüsünüz, AK Parti İlçe Gençlik Kolları Başkanı değil!

Silivri Belediyesi ile ortaklaşa yapılan etkinlikleri kalkıp AK Parti etkinliği gibi lanse etmeye çalışarak ne yapmaya çalışıyorsunuz?
Amacınız ne? Neyi ispat etmeye, kimi mutlu etmeye çalışıyorsunuz?

Dahası var…
Spor kulüplerinden size yönelik şikâyetler ayyuka çıkmış durumda.
Kulüp başkanları rahatsız, herkes çevirdiğiniz işleri konuşuyor.
Benden söylemesi: Ayağınızı denk alın!
Bu ilçede kimsenin kamu görevini siyasete alet etmesine izin vermeyiz.

Gelelim 19 Mayıs’a…

Belediyenin bayram etkinliklerini baltalamak için güya alternatif konser organize ettiniz.
Amacınız belli:
Belediyenin kortejini, yürüyüşünü zayıflatmak, gölge düşürmek.

Ama olmadı!
Ne yaptınız?
Konser saati ilan ettiniz ama baktınız ki kalabalık belediyenin kortejine akıyor, apar topar saati ileri attınız.
Ama ne oldu?
300 kişiyi bile toplayamadınız! Tabi yine onu da belediyenin imkanlarıyla yaptınız. Belediyenin kurduğu sahneyle ses sistemiyle konser verdiniz. Yazık bu milletin parasını kişisel ve siyasi hırslarınıza alet ediyorsunuz.

Bu halk sizin oyunlarınıza gelmez!
Silivri halkı bunları çoktan çözdü!
Ve buradan özellikle teşekkür etmek istiyorum:
Tüm Silivrililer, o gün muazzam bir duruş sergiledi.
Sivil toplum kuruluşları, spor kulüpleri, kadınlar, gençler, bayraklarıyla, pankartlarıyla bu ilçeye yakışan en coşkulu yürüyüşlerden birini gerçekleştirdi.

Gençlik ve Spor Müdürü’nün ayak oyunlarına hiç kimse alet olmadı!
Bu halkın yüreği, bayrağına, vatanına, cumhuriyetine sımsıkı bağlı!

Biz bu yürüyüşte her siyasi partinin temsilcisini görmek isterdik.
Nasıl ki biz muhalefette olduğumuz günlerde, iktidar belediyesi yürüyüş düzenlediğinde orada olduysak…
Aynı olgunluğu, aynı sahiplenmeyi başkalarından da beklerdik.

Çünkü bu kortej ne belediyenindir ne kaymakamlığındır.
Bu kortej, bu yürüyüş; bu memleketin geleceğine sahip çıkan herkesindir.
Vatanına, bayrağına, özgürlüğüne, Atatürk’ün emanetine bağlı her yurttaşın ortak yürüyüşüdür!

Son günlerde ilçemizin Çanta Mahallesi’nde, İkitelli Organize Sanayi Sitesi projesi ile ilgili kamuoyunda yanlış, eksik ve kasıtlı bazı bilgiler yayılmakta olduğunu görüyoruz. Özellikle, Belediye Başkanımız Sayın Bora Balcıoğlu’nu ve Silivri Belediyemizi hedef alan bu dezenformasyon kampanyasına karşı gerçekleri tüm açıklığıyla sizlerle paylaşmak istiyorum.

Öncelikle şunu net olarak belirtelim:
Bahsi geçen arazi, Silivri Belediyemiz döneminde imara açılmış değildir. Kamuoyunda “tarım arazileri sanayiye çevriliyor” diyerek dolaşıma sokulan iddialar tamamen gerçek dışıdır.

Bu alanın sanayi alanına çevrilmesi, bundan yaklaşık 15 yıl önce gerçekleşmiştir.
2000’li yılların başında, yatırım amaçlı olarak FAKO Holding tarafından satın alınan bu arazi, dönemin AK Partili Çanta Belde Belediye Başkanı Tahir Sert döneminde, yani 2009 öncesinde, tarım vasfından çıkarılarak imar planlarında sanayi alanı olarak tanımlanmıştır.

Bugün hayata geçirilen proje, işte bu eski dönemde alınmış imar kararlarının, mevcut imar planının uygulamaya konmasından ibarettir.

İkinci olarak, açıkça ifade etmek isterim ki,
Bu projenin tüm ruhsat ve yasal süreçleri, bir önceki dönem Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz zamanında tamamlanmıştır. İkitelli Silivri Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi’nin yürüttüğü bu proje, bizim dönemimizde yalnızca temel atma töreni yapılarak başlatılmıştır.

Yani Silivri Belediyesi olarak bizim ne bu alanın tarımdan sanayiye çevrilmesinde, ne de projenin imar izinlerinin verilmesinde bir dahlimiz yoktur. Tüm süreçler önceki yönetimler döneminde tamamlanmıştır.

Üçüncü olarak, kamuoyunu korkutmak amacıyla yayılan “zehir saçan fabrikalar kurulacak” iddiaları da tamamen gerçek dışıdır.
Plan notlarında açıkça belirtilmiştir:

  • Yanıcı, patlayıcı, toksik kimyasal üretimi kesinlikle olmayacaktır.
  • Döküm, siyanür, ağır metal içerikli üretime asla izin verilmeyecektir.
  • Altyapısı, çevreye ve insan sağlığına uygun biçimde projelendirilmiştir.

Bu proje çevreye duyarlı ve modern bir sanayi yatırımını temsil etmektedir.

Dördüncü olarak, bu yatırım Silivri için büyük bir kalkınma fırsatıdır.
Proje tamamlandığında Silivri’mizde en az 5 bin kişilik doğrudan istihdam yaratacaktır. Silivrili gençlerimiz, iş arayan kadınlarımız, emeklilerimiz, işsiz babalarımız için yeni iş kapıları açılacaktır.
Üretim ve istihdam Silivri’nin geleceğidir. Bu proje, Silivri’nin ekonomisine, iş gücüne, aile bütçesine katkıdır.

Son olarak şunu net ve açık ifade etmek isterim:
Bazı çevreler, bilinçli bir algı operasyonuyla, sanki bu projeyi Silivri Belediyesi bizzat tasarlamış ve yeni imar izinleri vererek tarım alanlarını sanayiye açmış gibi göstermeye çalışıyorlar.

Tekrar altını çiziyorum:

  • Ne bu arazi bizim dönemimizde sanayiye açılmıştır,
  • Ne bu projenin imar onayı bizim dönemimizde verilmiştir,
  • Ne de bu proje çevreye zarar verecek üretimlere izin vermektedir.

Biz, Silivri Belediyesi ve Belediye Başkanımız Sayın Bora Balcıoğlu olarak, Silivri’mizi kalkındırırken, bir metrekare toprağımızın dahi heba edilmesine izin vermeyiz. Silivri’nin toprağı da, havası da, suyu da bizim en önemli önceliğimizdir.

Kimse algıyla, dezenformasyonla siyaset yapmasın.
Biz belgeyle, bilgiyle, doğrularla konuşuyoruz. Silivri halkı müsterih olsun.

Değerli basın mensupları,
Kıymetli hemşehrilerim,

Malumunuz uzun zamandır yoğun bir gündem, yoğun bir tempo içinde koşturuyoruz. Parti çalışmalarımız, saha faaliyetlerimiz derken, sizlerle bir araya gelip konuşamadığımız pek çok konu başlığı var. Şimdi özellikle çok hassas, hepimizin yakından takip ettiği bir konuya, Ekrem İmamoğlu meselesine değinmek istiyorum.

Biliyorsunuz, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu tam 71 gündür tutuklu.
Çünkü ondan korkuyorlar.
Ekrem İmamoğlu’ndan korkuyorlar!

Onu tutukladılar, çünkü bir şey bulamadılar!
Yetmedi, çünkü Ekrem İmamoğlu dimdik ayaktaydı, sesi kısılmıyordu!
Bu defa sosyal medya hesaplarını Türkiye’den erişime kapattılar.
Pankartlarını, afişlerini, bayraklarını indirtmeye çalışıyorlar.

Zannediyorlar ki böyle yaparsak Ekrem İmamoğlu unutulur.
Zannediyorlar ki bu millet Ekrem İmamoğlu’nu terk eder.
Ama yanılıyorlar!

Çünkü Ekrem İmamoğlu unutulmaz!
Ekrem İmamoğlu demek, kent lokantası demek.
Ekrem İmamoğlu demek, üniversiteli gençlerin hesabına yatan burs demek.
Ekrem İmamoğlu demek, çiftçinin tarlasına fide demek, tohum demek, mazot desteği, gübre desteği demek.
Ekrem İmamoğlu demek anne kart demek, öğrencilere yurt demek, çocuklara kreş demek…

Kısacası Ekrem İmamoğlu millet demek, millet!

Bakın, Sayın İmamoğlu tutuklanmadan 4 gün önce, 11 Mart günü Ankara’da tarihi bir konuşma yaptı.
Ne dedi Ekrem Başkan?

“Korkmuyoruz! Korkakların kim olduğunu çok iyi biliyoruz. Üzerimde beyaz gömleğim var, kirletemezsiniz. Bileklerim sağlamdır, bükemezsiniz. Bu bilekler milletle beraber sizin bileklerinizi 4 defa büktü. 5. defa da bükecek, sizi evinize yollayacak!”

Aradan geçen 71 günün sonunda, bizler hâlâ aynı noktadayız, aynı kararlılıktayız.

Buradan açıkça söylüyorum;
Silkelediğinizi, bileğini büktüğünüzü sandığınız Ekrem İmamoğlu, sandıkta bu milletle beraber sizin bileklerinizi öyle bir bükecek ki; bir daha bilek güreşi yapmayı aklınızdan dahi geçiremeyeceksiniz!

Yaratmaya çalıştığınız her algı boş çıktı!
Attığınız her iftira ters tepti!
Ne yaptıysanız olmadı!

Şimdi, buradan tüm Silivrililere çağrı yapıyorum:
Gelin, hep birlikte Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkalım.
Bu karanlık düzeni yerle bir etmek için omuz verelim.
Partimizin başlattığı imza kampanyasına katılalım; balkonlarımıza, pencerelerimize Ekrem İmamoğlu’nun bayraklarını, posterlerini asalım.

Korkmayın, yılmayın, geri adım atmayın!
Bu ülkenin umudu, aydınlığı için birlikte mücadele edelim.

Bu vesileyle geçtiğimiz günlerde Silivri’de tarihi bir mitinge imza atan tüm hemşehrilerime de sonsuz teşekkür ediyorum.
Binlerce insanımızla, meydanları dolduran, sesimizi İstanbul’a ve tüm Türkiye’ye ulaştıran o coşkulu kalabalığa, o tarihi ana şahitlik eden siz değerli Silivrililere minnettarız.

Gelin, imzanızı atın ve haykırın:
“Adayımı yanımda, sandığı önümde istiyorum!” deyin.
İşte o zaman bu devran dönecek, bu düzen değişecek!

Umudu birlikte büyüteceğiz.
Türkiye’yi Ekrem İmamoğlu ile birlikte yeniden aydınlığa kavuşturacağız!

Cumhuriyet Halk Partisi Silivri İlçe Başkanı

İbrahim Kömür