Disleksi: Nörogelişimsel Farklılık ve Duygusal Zorluklar

0
48

Toplumda okuma ve yazma güçlüğü olarak bilinen disleksi, bireylerin zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimini etkileyen nörogelişimsel bir farklılık olarak öne çıkıyor. Akademik performansı olumsuz yönde etkileyen disleksi, dikkate alınmadığında özellikle yetişkinlik döneminde anksiyete, özgüven kaybı ve depresyon gibi ciddi sorunlara yol açabiliyor.

Disleksi, zeka seviyesinden bağımsız olarak bireylerin okuma, yazma ve heceleme gibi dil becerilerinde zorluk yaşamasına neden oluyor. Normal veya üstün zekaya sahip bireylerde de görülebilen bu durum, yeterli destek sağlanmadığında hayatın birçok alanını olumsuz etkileyebiliyor.

Okul ortamında akranlarına göre daha yavaş okuma, kelimeleri karıştırma veya yazım hataları yapma gibi belirtilerle kendini gösterirken, bu sorunlar yetişkinlikte iş hayatında ve sosyal ilişkilerde de farklı şekillerde ortaya çıkıyor. Durumun doğru bir şekilde anlaşılması ve bireylerin uygun eğitimlerle desteklenmesi, ruhsal sorunları önlemede kritik bir öneme sahip.

Ergenlikte Anksiyete ve Depresyon Tehlikesi

Ergenlik döneminde beyin, özellikle bazı bölgelerinde yeniden yapılanma sürecine girdiğini vurgulayan Auto Train Brain Ceo’su Günet Eroğlu, disleksili bireylerin bu süreçte stresle başa çıkma konusundaki becerilerinin olumsuz etkilendiğini belirtiyor. Eroğlu, “Ergenlikte artan sınav baskısı, kimlik arayışı ve sosyal kıyaslamalar, duygusal zorluklarla birleştiğinde anksiyete ve depresyon gibi klinik tablolara yol açabilir” dedi.

Disleksi Geç Ortaya Çıkabilir

Disleksinin bazen erken yaşlarda fark edilmeyebileceğini ifade eden Eroğlu, “Zamanla, özellikle lise yıllarının sonlarına doğru akademik yükün artmasıyla belirtiler daha belirgin hale gelebilir. Zihinsel çaba artarken başarıda düşüş yaşanması, bireyde kronik başarısızlık hissi ve özgüven kaybına yol açabilir. Aileler bu durumu bir hastalık değil, bir farklılık olarak görmeli ve öğrenme güçlüğüne karşı çözümlerle bireyi desteklemelidir” açıklamasında bulundu.

Nörofeedback ile Destek Sağlanabilir

Disleksili bireylerde görülen kortikal incelme, potansiyeli engelleyen bir engel değil; doğru müdahalelerle aşılabilecek bir nörobiyolojik farklılık olarak değerlendiriliyor. Ergenlik sonrası dönemde yeterli destek sağlanmadığı takdirde, duygusal sonuçlar doğurabileceğine dikkat çeken Eroğlu, “Nörofeedback yöntemi, bireyin beyin dalgalarını gerçek zamanlı olarak takip etmesine ve bunları istenen yönde düzenlemeyi öğrenmesine olanak tanır. Bu sayede beynin kendi kendini yeniden yapılandırma yeteneği olan nöroplastisite kullanılarak kalıcı iyileşmeler sağlanabilir” diye ekledi.